h Dolar 38,0048 % 0.42
h Euro 41,3689 % 0.42
h Çeyrek Altın 6.056,00 %0,15
h BIST100 %
Mersin 13°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Yalnızlık Ama Hangisi

“Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım.”

Matt Haig, “Gece Yarısı Kütüphanesi”

Matt Haig’in bu sözü beni yalnızlık üzerine düşünmeye davet etti. Sonucunda sizlerle paylaşmak istediğim bu yazı ortaya çıktı.

İnsan yapısı gereği zayıf olduğundan vahşi tabiat karşısında hayatını sürdürebilmek için evrimin daha ilk basamaklarında topluluklar halinde yaşamak zorundaydı. Bu zorunluluk işbirliği ve dayanışmayı, bilgi paylaşımını da gerekli kılıyordu ve beynin gelişmesini hızlandırıyordu. Gelişen beyin beslenme ve barınmada daha iyi koşullar sağlıyor, sosyalleşmeyi geliştiriyor ve uyum yeteneğini güçlendirerek insanın hayatta kalma olasılığını arttırıyordu.

İnsan yavrusu, anne ve çevresinin bakımı olmadan hayatta kalamayacak kadar zayıf olarak dünyaya geliyor. Ona her türlü bakımı veren bir toplumun içine gözlerini açıyor, annenin ve çevresinin bakımı ile yaşama tutunuyor, ömrünü burada sürdürüyor ve bu akışta karmaşık birçok ilişki yaşadıktan sonra yolun sonuna geliyor.

Çevresinde sürekli bir benzeri bulunan, büyümesini, kişiliğinin oluşmasını, kendini tanımasını ve tanımlamasını sağlayan insan, bu hengâmenin içinde yalnızlık nedir bilmeden bir ömür geçiriyor.

Acaba gerçekten öyle mi?

Yalnızlık yalnız olma, kimsesizlik, kimsenin bulunmaması durumu olarak tanımlanır.

Bu tanıma bakacak olursak insanın büyük oranda yalnızlık bilmeden yaşadığını söyleyebiliriz. Ancak bir adım daha atıp yalnızlığı fiziksel durumdan duygu dünyasına taşıdığımızda işin renginin biraz değiştiğini görebiliriz. Zira kendini yalnız hissetme diye bir kavramla karşılaşıyoruz bu duygu evreninde.

Geriye dönüp bir yokladığınızda, yapayalnız olduğunuzu duyumsadığınız ne kadar çok an olduğunu şaşkınlıkla görürüz. Üstelik bu anların kalabalık ortamları da içerdiğini görünce şaşkınlığımız biraz daha artar.

Aslında şaşılacak çok şey yok. İnsan kendi hayatına doğuyor, kendi ömrünü sürdürüyor ve kendi ölümüne varıyor. Burada sadece kendisi var. Çevrede insanlardan oluşan bir kalabalık bu gerçeği ortadan kaldırmamaktadır. Kısaca kişinin kendini yalnız hissetmesinin kaynağı bizzat kendi yalnızlığıdır dersek abartmış olmayız sanırım.

Doğanın bir parçasıyken insan ( ki maalesef artık değil, çünkü büyük oranda doğayı etkileme gücüne ulaştı ve doğayı kendi çıkarı için istediği gibi kullanabilme çabasında) yalnızlığı günümüzdeki biçimiyle yaşamıyordu; çünkü bilmiyordu. Belki koşulların zorluğuyla fiziksel olarak klanından ayrı düştüğü için “yalnız” kalabiliyordu bir süreliğine. Oysa bu gün fiziksel olarak kalabalıkların içinde ruhen yapayalnız insanlarla dolu dünya üstelik çoğunun yalnızlıklarının bile farkında olmadığı…

İşte tam da böyle durumlarda “özel” bazı insanlar –sanatçılar- ürettikleriyle çıkıveriyorlar karşımıza. Bizim bu olan bitenlerden haberdar olmamızı sağlıyorlar; şiirleriyle, romanlarıyla, filmleriyle…

Önce topraktan kopan insan, sanayi toplumunun yan ürünü olan hızlı ve kaotik kentleşme sonucu ilişkilerinin karmaşıklığı arttığı oranda birbirinden de ayrışmaya başladı ne yazık ki… Yalnızlık hissinin şiddeti, sanatçı duyarlılığı eşiğini aşıp sıradan insanlara da rahatlıkla ulaşır düzeye geldi bunun sonucunda.

Asrın en önemli sağlık sorunlarından biri olduğu ileri sürülen depresyon bu mümbit topraklarda boy atmakta; güvensizlik, huzursuzluk, karamsarlık ve umutsuzluk gibi olumsuz duygular da bu fırsatı kaçırmamaktadır.

Yalnızlık duymayı engelleyen iyi insan ilişkilerinden, daha fazla güç ve tüketme kapasitesi uğruna, gönüllü olarak vazgeçen insan, karşılığını her geçen gün daha da ağır bir şekilde ödemektedir ve ödeyecektir.

Yalnızlık, yalnız yaşayan insanların artmasıyla fiziksel olarak yaygınlaşırken, sıcak ilişkilerin kurulmasını zorlaştıran rekabetçi ortamda, iyi ilişkiler için yeterli çaba göstermeme sonucunda yalnızlık duygusu olarak da insanları ele geçirmektedir.

Yazının giriş cümlesi şimdiye kadar söz ettiğimiz yalnızlıktan başka bir yalnızlık da olabileceğini hissettiriyor bize; adına seçilmiş yalnızlık diyebileceğimiz…

Matt Haig, “Gece Yarısı Kütüphanesi” kitabında hissettiklerini yazmış.

“Yalnızlık, çoğu zaman bir boşluk ya da bir eksiklik gibi görülür. Bu durum, içe dönüp kendimizi keşfetmemiz için bir fırsattır. Hayatın karmaşasında, sürekli bir yerlere yetişmeye çalışırken ya da başkalarının beklentilerine yanıt vermek için çabalarken, kendi iç sesimizi duymayı unuturuz. Oysa yalnızlık, bize bu sesi dinlememiz için gereken alanı sunar.”

Haig’in bu alıntısından devam edersek seçilmiş yalnızlığın en derin düşüncelerimize erişebildiğimiz, hayallerimize odaklanabildiğimiz, sessizliğin içinde, kalabalıkların unutturduğu hayallerimizi yeniden kurabildiğimiz anlar olduğunu ileri sürebiliriz.

İşte bu anlar, içsel huzurun filizlendiği anlardır. Çünkü yalnızlık, sadece sessizlik değildir; aynı zamanda derin bir farkındalık halidir.

Yalnızlık yeri gelir sıkıntıdır…

Yeri gelir huzur, sakinlik ve kendini tanımanın bir yoludur.

Yaşadığımız yalnızlığa göre değişen…

Nedim İnce

  1. 02. 2025 /Ayvalık
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Bilimle Aldatmak

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.